‘Oyunlar’ Kategorisi için Arşiv

Bilgilendirme

Yayınlandı: 31 Ekim 2011 / Anime, Diğer, Müzik, Oyunlar, Sinema ve Filmler

Sınavlardan dolayı bir süre aktif olmayacak blogum. Rahatsızlıktan dolayı özür dilerim.

Persona 3 -Evoker-

Yayınlandı: 16 Ekim 2011 / Oyunlar

Bir çok Persona 3 oyuncusu aslında Persona’ları çağırmak için gereken şeyin bir silah olmadığını bilmiyor. Bu yüzden insanlar sanıyor ki bu intihara yakın bir şey. Bu yanılgıyı bozmak istedim.

Nedir bu Evoker ?

P3 oyununda Persona’ları çağırmak için gereken cihazdır. Silah şeklindedir ve Kirijo Foundation tarafından yaratılmıştır. Bazı istisnalar dışında tüm S.E.E.S üyeleri birer Evoker kullanır. Bu istisnalardan bazıları Aigis (Kirijo Foundation tarafından yaratılan bir Anti – Dark Hour robotu.) ve Koromaru’dur. Aigis monte edilmiş bir Evoker kullanırken Koromaru daha farklı (bir nevi atkı şeklinde) bir Evoker kullanır.

P4’den görebildiğimiz ve P3’te anlatıldığı gibi Persona’ları çağırmak için Evoker kullanmak şart değildir.

Nasıl Çalışır ?

Persona kullanıcıları Evoker’larını kafalarına dayadıklarında kurşunun onlara bir vahşet yaşatacağını düşünürler. Bu yüzden ,tıpkı ölmeden önce hiç bir şey düşünememek gibi, hiç bir şey düşünemezler. Beyinleri boşaltıp Persona üzerine odaklanınca ise içlerindeki Persona’yı çağırabilirler.

Resimler

PS2’nin son oyunlarından biri olan ve en iyi RPG’ler listesine girmiş olan bir oyun. Anime üzerine kurulu ara sahneler ve anime mantığı ile çalışan savaş teknikleri. Mükemmel bir senaryo ve müzikler… İşte Persona 3 budur…

Uyanış…

Oyun ismini sizin belirlediğiniz (Animesinde Minato diyorlar. Yazı boyunca ben Minato diyeceğim. Ama ismi siz belirliyorsunuz normalde.) bir karakter üzerinde başlıyor. Minato, Iwatodai adlı şehre okumak için geliyor. (Kirijo Foundation tarafından kurulmuş bir şehir.) Yolda bir sürü tabut görüyor. Ama yol yorgunluğudur deyip halüsinasyon’a bağlıyor. Sonra kalacağı yurda varınca (Dorm diyeceğim buraya.) gördüğü çocuk ona her şeyin normal olmadığını zor yolla hatırlatıyor.

Sözleşme…

Yurda geldiğinde gördüğü çocuk ondan bir sözleşme imzalamasını istiyor. Yaptıklarının sonucundan sorumlu olduğu ile ilgili. Buradan anlıyorsunuz zaten… Oyun sizin seçimleriniz üzerine kurulmuş. Yaptığınız her şeyin bir sonucu var. Bir şey yapmadan önce iki kere düşünün de-

rim. Oyunun senaryosuna gelecek olursak. Sonradan öğreniyoruz ki bir gün aslında 25 saat. Saat 00.00 ile 01.00 arasında gizli bir saat daha var. Bu saatte normal insanlar tabutlara konuyor ve Shadow denilen yaratıklar ortaya çıkıyor. Potansiyeli olanlar ise Evoker adlı silaha benzeyen alet ile kendilerinin içindeki Persona’yı serbest bırakabiliyor. Bu güce sahip olan S.E.E.S adlı bir grup Shadow’lara karşı savaşıyor ama az sayılarından dolayı kaybediyorlar. Sonra Minato’yu buluyorlar. Gerisi geliyor zaten. Normal insanlar bir Persona kullanabiliyorken; Minato 12’ye kadar Persona kullanabiliyor. Bu yüzden Tartarus’u keşfetmedeki en büyük silahları Minato oluyor. Tartarus ne mi ? Onu da kendiniz öğrenin.

Sosyal Bilgiler

Oyunda Social Link denilen bir kavram var ki bu kavram sayesinde kazanacağınız Personaları geliştirebiliyorsunuz. Kısaca özetlemek gerekirse bu sistemi, arkadaşlık kurmak denilebilir

Social Linkler farklı gruplara ayrılıyor. Herkesin social link’i farklı. Bu da daha çok çalışmanıza sebep oluyor. Bunlar bir süre sonra kendini tekrar etse de genel olarak iyi düşünülmüş bir kavram.

Aynı zamanda oyunda Academics, Charm, Courage denilen kavramlar var. Her birini çoğaltmak sizin için önemli. Mesela Charm’ı arttırırsanız okulun en popüler kızı olan Yukari ile çıkabiliyorsunuz. Academics’i arttırırsanız hem sınavlarda

Minato

Minato Orpheus'u uyandırıken...

başarılı oluyor, bu yüzden, hem charm kazanıyor, hem de Mitsuru ile sevgili olabiliyorsunuz. (Tahmin edebileceğiniz gibi academics artırılması çok daha zor bir kavram.)

Yeni Dostlar

Oyun ilerledikçe yeni karakterler katılıyor SEES’e. Bu yeni karakterlerin hepsinin kendine öz hikayesi var. Yavaş yavaş işleniyorlar ve gelişiyorlar. Her karakterin kendine öz bir tarzı var.

Oyunun FES sürümünde (PS2 için çıkarılmış özel bir versiyon.) The Answer adlı bir hikaye daha var. Henüz oynamaya vaktim olmadı ama oynayınca onu da burada incelerim.

Oyun aslında PS2 için çıkmasına rağmen PSP için bir remake yapıldı. Adı Persona 3 Portable. Kısaltılması ile P3P. P3P’yi oynamadım ama PSP’nin en iyisi diyenler bile var. Siz öyle düşünün.

Teknik

Oyunun hikayesinden ve özelliklerinden yeterince konuştum. Şimdi sıra geldi tekniklerine.

Oyun Sıra Tabanlı olarak çalışan savaşlara sahip. Türünün en iyiylerinden biri. Tur tabanlı oyunları hep sevmişimdir çünkü bu tür oyunlarda daima plan yapmak zorundasınızdır. Yanlış anlamayın aynı zamanda DMC fanıyım ama tur tabanlı oyunlar da hep ilgilmi çekmiştir. Oynanış benim oldukça hoşuma gitti yani.

Grafik olarak… Eski. Yani oyun eski. Ama anime tarzında olduğu için benim gözüme hiç batmadı. Zaten ara videolar mükemmel. Üstüne yok. Bir de oyunun PS2 için olduğunu düşününce. Oh la la diyorsunuz resmen. PS2 için mükemmel grafiklere sahip. PS2’nin gücünü sonuna kadar kullanıyor.

Show ups.

Karakter Art Work'lerinden bir parça.

Müzikleri zaten mükemmel. Gaza sokan veya hüzünlendiren müzikler bolca mevcut. Seslendirme olarak ise… Japonca seslendirme mükemmel. Gerçek gibi; ancak İngilizce seslendirme biraz vasat. Yine de öyle işkence gibi değil. Yalnızca Japonca’nın yanında sırıtıyor.

Oynanışı daha iyi anlamanız için bir oyun içi video ekliyorum. Bu arada bunlar eski PS2 gameplayleri. Yani görüntü kalitesi düşük. Yani lütfen bunu göz önünde bulundurun. Oyun bundan daha güzel gözüküyor.

Golden Beetle Boss’u

Reaper Boss’u

Son…

Benim son sözlerim şunlardır: Bu oyunu mutlaka oynayın. Böyle bir J-RYO bulamazsınız. Belki Final Fantasy serisi. Ama yine de bu kadar güzel olamaz bence. PS2’niz varsa direk alın. Yoksa PSP üzerinden alın. PC üzerinden emülator ile bile oynasanız oynayın. Farketmez. Ama güzel bir oyunu kaçırmayın derim. Bir kaç oyun içi fotoraf ile bitiriyorum incelemeyi.

 

Herkese merhaba !..

Yayınlandı: 14 Ekim 2011 / Anime, Diğer, Oyunlar, Sinema ve Filmler

Bloguma hoşgeldiniz ! Bu ilk deneme yazım olacak. Hazırladığım ilk blog. O yüzden acemilikler olacaktır tabii. Bakalım nasıl gideceğiz.